
Şaşılık Nedir?
Şaşılık, gözlerin aynı noktaya odaklanamaması ya da koordine olarak çalışamaması olarak tanımlanır. Şaşılık durumunda, gözlerden biri istenilen hedefe bakarken diğer göz herhangi bir yönde kayma gösterebilir. Şaşılık çocukların %5’inde ortaya çıkabilir.
Şaşılığa sebep olan birçok faktör bulunmaktadır ve birçok şaşılık tipi bulunmaktadır. Şaşılık, doğuştan itibaren olabileceği gibi ilerleyen yaşlarda da ortaya çıkabilmektedir. Sürekli gözlenen kaymalar olabileceği gibi ara ara olan kaymalar gözlenebilir. Bazı genetik faktörler şaşılığa sebep olabilir fakat birçok şaşılık hastasının genetik bir bozukluğu ya da ek bir hastalığı söz konusu değildir.
Şaşılık Sebepleri ve Belirtileri Nelerdir?
Şaşlığın birçok çeşidi vardır. Bu şaşılık çeşitlerinden bazılarının mekanizması bilinirken birçoğunun neden meydana geldiği tam olarak bilinmemektedir. Her bir gözümüzü hareket ettiren 6 adet kas bulunmaktadır. Göz hareketlerinin koordinasyonu bu kasları kontrol eden beyin tarafından sağlanmaktadır. Her iki gözün aynı hedefe bakabilmesi için hem beyin yapılarının hem de kasların dengeli ve koordinasyon halinde çalışması gerekmektedir. Beyin hastalıkları, kas hastalıkları, görmeyi engelleyen katarakt ya da yüksek numaralı gözlük ihtiyacı gibi göz hastalıkları beyin ve kaslar arasındaki çalışma düzenini bozarak şaşılığa yol açabilmektedir.
Şaşılığın en önemli belirtisi sürekli ya da ara ara gözlenen göz kaymalarıdır. Gözleri orta hatta tutmak için çeşitli yönlerde baş çevirme ya da baş eğme görülebilir. Özellikle erişkinlerde ani gelişen şaşılığın belirtisi ise çift görmedir.
Şaşılık Teşhisi Nasıl Koyulur?
Şaşılığın birçok tipi olduğundan dolayı teşhisi doğru koymak tedavi seçeneklerini belirlemede son derece önemlidir. Şaşılık teşhisi tam bir göz muayenesi ile tespit edilir. Muayenede öncelikle hastanın görme seviyesi ve gözlük numaraları belirlenir. Sonrasında göz hareketleri değerlendirilir. Derinlik algısının olup olmadığı değerlendirilir. Göz bebeğini büyüten damla uygulandıktan sonra göz içi dokular ve görme sinirleri değerlendirilir. Tüm muayene basamakları tamamlandıktan sonra şaşılık tipi belirlenir ve uygun tedavi seçenekleri hastaya sunulur.
Şaşılık Neden Tedavi Edilmelidir?
İnsanların 2 gözünün olması ve iki gözün koordine olarak hareket etmesi 3 boyut algısında kritik öneme sahiptir. Bir objeye odaklanıldığında, her iki gözde de birer görüntü oluşur. Bu iki görüntü beyinde birleştirilerek tek ve 3 boyutlu bir görüntü elde edilir. 3 boyutlu görme fonksiyonunu günlük hayatta yürüme, merdiven çıkma, objeleri tanımlama ve mesafeleri tahmin etme gibi birçok aktivitede farkında olmadan kullanmaktayız.
Şaşılığı olan bir hastada, gözler farklı objelere odaklanacağı için gözde birbirine benzemeyen 2 farklı görüntü oluşur ve beyin bu görüntüleri birleştirerek 3 boyutlu tek bir görüntü oluşturamaz. Bu durum çift görmeye yol açar. Özellikle 10 yaş altı çocuklarda beyin çift görmeden korunmak için kayan gözden gelen görüntüyü dikkate almamaya başlar. Bu duruma müdahale edilmediğinde kayan gözün görmesi zamanla azalır ve bu duruma göz tembelliği ismi verilir. Bu durum sadece 10 yaş altı çocuklarda gelişir. Erişkin beyninde böyle bir durum oluşmaz ve çift görme devam eder.
Göz tembelliğine neden olan şaşılık zamanında tedavi edilmediğinde göz tembelliği kalıcı hale gelir ve 10 yaşından sonra tedavisi mümkün değildir. Bu durumdan kaçınmak için şaşılığı olan hastalarda cerrahi ya da cerrahi olmayan yöntemler ile şaşılık düzeltildikten sonra göz tembelliği tedavisine başlanması son derece önemlidir. Doğru tanı ve tedavi ile göz tembelliği tamamen ortadan kaldırılabilir ve 3 boyutlu görme yeniden kazanılabilir.
Her hastanın ihtiyacı ve şaşılık tipi farklı olduğundan, şaşılık tedavisi her hastaya özel olarak planlanır. Bazı hastalarda cerrahi işlem yapılmadan çözüme ulaşılamazken bazı hastalarda da cerrahi uygulamalardan özellikle kaçınılmaktadır. Bazı şaşılık tiplerinde ise hem cerrahi hem de cerrahi olmayan yöntemler birlikte uygulanmaktadır.
Cerrahi olmayan tedavi yöntemleri
Cerrahi tedavi
Şaşılık hastalarında cerrahi ihtiyacı söz konusuysa, ameliyatı mümkün olduğunca erken yaşta yapmak çok önemlidir. Çünkü bebeklerde ya da çocuklarda gözlerin kayması düzeldikten sonra normal görme ve çift gözle derinlik hissi gelişebilir. Çocuklar büyüdükçe normal görmenin ve derinlik algısının gelişme ihtimali azalmaktadır. Ortalama 10 yaş sonrası görme ve derinlik hissinin tam gelişmesi mümkün olmasa da, şaşılık ortadan kaldırılınca çevre (perifer) görmede genişleme olabilir. Şaşılık ameliyatı hiçbir şekilde gözlük kullanımı ve göz tembelliği tedavisinin alternatifi değildir. Ameliyat öncesinde kullanılan gözlük ve uygulanan görme tembelliği tedavisine, ameliyat sonrasında da aynı şekilde devam edilir.
Şaşılık tedavi edilmediğinde ne olur?
Şaşılık tedavi edilmediğinde hasta 10 yaş altında ise kayan gözde görme seviyesi giderek azalır ve kayma açısında artış görülebilir. 10 yaşına kadar tedavisi mümkün olsa da hastanın yaşı arttıkça tedavi şekillerinin başarısı düşmektedir. Ortalama 10 yaş sonrasında ise göz tembelliğinin tedavisi mümkün değildir.
Kayması olan hastalarda 3 boyut görme bozuk ve görme seviyesi az olduğu için çocuklarda yürümede gecikme, yürüme bozuklukları, öğrenmede güçlük ve sosyal becerilerde azalma gözlemlenebilir.
Ameliyat Öncesi Süreç Nasıldır?
Muayene sonrası tüm hasta verileri değerlendirilir ve hastaya bir tedavi seçeneği sunulur. Hastaya cerrahi sonrası elde edilecek kazanımlar, cerrahi yapılmadığında oluşabilecek olumsuz durumlar ve cerrahinin olası riskleri hakkında detaylı bilgi verilir. Hastanın olası sorun ve soruları detaylı olarak değerlendirilir ve cevaplanır.
Hastanın cerrahi kararı sonrasında hasta anestezi doktoru tarafından değerlendirilir ve genel anestezi onayı sonrasında cerrahi planlanır.
Şaşılık Ameliyatı Nasıl Yapılı?
Hastayla ilgili engel bir durum yoksa şaşılık ameliyatları genel anestezi altında gerçekleştirilir. Temel olarak cerrahi işlemler göz küresinin dış kısmında yer alan kaslar üzerinde yapılmaktadır. Görmemizi sağlayan tüm kritik yapılar göz küresinin içerisinde bulunmaktadır ve şaşılık cerrahisinde görmeyi sağlayan göz içi yapılara herhangi bir müdahale söz konusu değildir. Bu yapılar şaşılık cerrahi alanının dışında kalmaktadır.
Şaşılık cerrahisinde, hastanın ihtiyacına göre göz kasları zayıflatır, kuvvetlendirilir ya da göz kaslarının yerleri değiştirilebilir. Cerrahi işlemler sırasında kullanılan dikişler kendiliğinden eriyebilir özellikte olup ameliyat sonrası dikiş alınması gerekmemektedir.
Ameliyat sonrası süreç nasıldır?
Her insanın, her gözün kendisine göre iyileşme cevabı değişmekle birlikte, şaşılık ameliyatlarında iyileşme süreci oldukça hızlıdır. Ameliyat sonrası ilk günler göz çevresinde kızarıklık izlenebilir. Bu kızarıklık 1 hafta içerisinde hızla kaybolur. Hastalar 1-2 gün içerinde normal yaşantılarına dönebilmektedir. Ameliyattan sonra 3 gün süre ile gözün su ile temasından ve göze elle müdahaleden kaçınılması önerilir. Cerrahiden 10 gün sonra havuza ve denize girmek dahil herhangi bir kısıtlama söz konusu değildir.
Ameliyat sonrası 1. gün, 1. hafta ve 1. ayda kontrol muayeneleri olmaktadır. Hastaların ameliyat sonrası gözlük ya da prizma cam kullanması gerekebilir. Ameliyat sonrasında, beynin yeni göz pozisyonundan gelen görüntüleri birleştirerek gözleri orta hatta tutması beklenmektedir. Beyin bu birleştirmeyi başaramadığında zaman içerisinde (aylar yada yıllar) ikincil kaymalar oluşabilmekte ve tekrar cerrahi gündeme gelebilmektedir.
Aşağıdaki formu doldurarak Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Serdar ÖZATEŞ kliniğinden randevunuzu oluşturabilirsiniz.
Görme Tembelliği Nedir?
Görme doğumdan itibaren yavaş yavaş gelişen ve öğrenilen bir duyudur. Bu gelişim için her iki gözde oluşan görüntünün ve görüntülerin beyine iletiminin kusursuz olması gerekmektedir. Gözde sağlıklı görüntünün oluşmasına engel olan tüm problemler görmenin tam olarak gelişememesine, yani göz tembelliğine sebep olur.
Göz Tembelliği Neden olur?
Göz tembelliğinin yüksek gözlük numarası, iki göz arasındaki yüksek göz numarası farkı, şaşılık ve katarakt gibi birçok sebebi vardır. Bu durumların varlığında beyin daha iyi gören gözün görüntüsünü algılayıp, kötü gören gözden görüntüyü ihmal eder. Bu durumda beynin ihmal ettiği göz görmeyi öğrenemez ve görme seviyesi zaman içerisinde azalmaya başlar. Bu durum tedavi edilmediğinde göz tembelliği kalıcı hale gelir.
Göz Tembelliğinin Belirtileri Nelerdir ve Nasıl Tespit Edilir?
Göz tembelliği özellikle ilk 4 yaşta sinsi seyirli olabilir. Çocuklar rutin bir muayeneye gelmedikçe bu durum fark edilmeyebilir. 4 yaşından daha büyük çocuklar görmelerinin bir ya da her iki gözde kötü olduğunu ifade edebilirler. Bazı hastalarda ise göz tembelliğine şaşılık eşlik edebilir ve hasta kayma şikâyeti ile başvurabilir.
Göz tembelliği tam bir göz muayenesi ile tespit edilir. Muayenede öncelikle hastanın görme seviyesi, gözlük numaraları belirlenir. Sonrasında göz hareketleri değerlendirilir. Derinlik algısının olup olmadığı değerlendirilir. Göz bebeğini büyüten damla uygulandıktan sonra göz içi dokular ve görme sinirleri değerlendirilir. Tüm muayene bilgileri ışığında göz tembelliğinin seviyesi ve nedeni tespit edilir.
Göz tembelliğinin tedavisi nasıl yapılır?
Göz tembelliği 10 yaşından küçük hastalarda düzeltilebilir. Göz tembelliğinin tedavisindeki amacımız görmeyen gözü görmeye zorlamaktır. Öncelikle göz tembelliğine neyin sebep olduğu bulunarak bu durum hızla ortadan kaldırılmalıdır. Gözlük ihtiyacı varsa hastaya gözlük reçete edilir. Hastanın görmesine engel olan katarakt ya da şaşılık gibi bir hastalığı varsa cerrahi tedavi planlanabilir. Hastanın görmesine engel olan durum ortadan kaldırıldıktan sonra hastanın gören gözüne düzenli kapama tedavisi uygulanarak, tembel göz çalışmaya zorlanır. Kapama tedavisinin başarısı direkt olarak hasta ve ailenin tedaviye uyumuna bağlıdır. Göz kapama süresi, göz tembelliğinin seviyesine ve hastanın yaşına göre değişkenlik göstermektedir. Göz kapama süreleri günlük ortalama 2-4 saat arasında değişmektedir.
10 yaş üzerinde beynin görmeyi öğrenme fonksiyonu azaldığından dolayı 10 yaş üzerindeki hastalarda ve erişkinlerde göz tembelliğini tedavi etmek günümüz şartlarında mümkün değildir.
Aşağıdaki formu doldurarak Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Serdar ÖZATEŞ kliniğinden randevunuzu oluşturabilirsiniz.
Çocuklarda Göz Muayenesi
Yenidoğan Göz Muayenesi
Bebeğin sağlıklı doğduğu normal doğum ya da sezeryan ile doğum sonrası 1. ayda göz muayenesi önerilmektedir. Bu muayenede bir damla damlatılarak bebeğin göz bebekleri büyütülür ve gözün içerisindeki tüm yapılar değerlendirilir. Bu muayene doğumsal bir soruna bağlı oluşabilecek rahatsızlıkları önceden fark edilmesinde kritik önem taşımaktadır. Muayenenin ve damlatılan damlanın bebeğe herhangi bir zararı yoktur.
Erken doğan çocuklarda da ek bir hastalıkları yoksa doğum sonrası 1. ayda göz muayenesi önerilmektedir. Erken doğan çocuklarda istatistiksel olarak göz hastalıklarının daha sık görüldüğü bilinmektedir. Bu bakımdan erken doğan çocuklarda göz muayenesi takipleri oldukça önemlidir.
32 haftadan erken ve 1500 gramın altında doğan çocuklar prematür retinopatisi ismi verilen bir retina hastalığı açısından yüksek risk altındadırlar. Bu hastaların retina dokuları tam gelişmediği için, retina dokuları gelişene kadar önerilen sıklıkta muayeneleri son derece önemlidir. Prematür retinopatisi körlüğe sebep olabildiğinden hem göz hekimleri hem de yeni doğan çocuk hekimleri tarafından beraberce takip edilmektedir.
6 – 12 Aylık Çocuklarda Göz Muayenesi
İlk muayenelerinde herhangi bir sorun tespit edilmeyen çocuklara 6-12 ay arasında tekrar muayene önermekteyiz. Bu muayenede bir damla damlatılarak bebeğin göz bebekleri büyütülür ve gözün içerisindeki tüm yapılar yeniden değerlendirilir. Bu muayenede ayrıca çocukların göz numaraları ölçülür. Çocukluk çağında göz numaraları erişkinlik çağından farklıdır. Doğumdan sonra göz numaraları hipermetrop olmaya eğilimlidir ve çocuklar büyüdükçe bu numaralarda düşme eğilimi izlenir. Yenidoğan çocuklarda göz numaraları +5,00 dioptri hipermetrop ve 2 numara astigmata kadar normal kabul edilebilir. Bu değerler her hastaya özel olarak değerlendirilir ve kesin değerlerler değildir.
1-4 Yaş Arası Çocuklarda Göz Muayenesi
İlk 1 yaşta yapılan muayeneler normal bile olsa 1-4 yaş arasında yılda 1 kez göz muayenesi önerilmektedir. Çocuklarda birçok göz hastalığı öncesinde herhangi bir bulgu vermeden ilerleyen yıllarda ortaya çıkabilir. Bu yaş grubundaki çocuklar da kendilerini yeterli ifade edemeyecekleri için şikâyetlerini dile getiremeyebilirler. Olası göz hastalıkların erken teşhisi açısından 1-4 yaş arası göz muayenesi ihmal edilmemelidir.
Aşağıdaki formu doldurarak Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Serdar ÖZATEŞ kliniğinden randevunuzu oluşturabilirsiniz.